İşveren Markası fikrinin ortaya çıkmasından bu yana 25 yıldan fazla geçti. Bunca zaman sonra hala “işe alım pazarlaması” ya da “şirket içi eğlenceler” gibi algılanıyor. Burada çuvaldızı kendimize batırmadan önce -zira doğrusunu anlatmak için daha fazla mücadele edebiliriz- iğneyi, kolaya kaçıp bu işi sadece sosyal medya iletişimiyle yapılabileceğini düşünen şirket yöneticileri ve “sözde” danışmanlara göstereyim.
Doğrusu nedir?
İşveren Markası, şirketlerde insan öğesini ön plana çıkartan; adayın iş alım sürecini kolay, keyifli ve verimli kılmaktan şirketin içindeki yetenekleri en adil şekilde belirlemeye ve yönetmeye; performans görüşmelerini “gerçekten” geri bildirim vererek gerçekleştirmekten şirket için ortak akıl üretmeye; liderlik gelişimini sınıf içi eğitimler dışına çıkararak liderlik dönüşümü yaratmaya kadar şirketin işleyişi, verimliliği, performansı, insanının mutluluğunu içeren bütüncül bir yönetim sürecidir.
Tepe yönetim tarafından sahiplenilmesi gereken, ürün yönetiminden farklı ele alınmaması gereken bir modern yönetim yaklaşımıdır.
Şirketlerin ciddi anlamda yeniden yapılanmasını gerektirebilir.
İMY projelerinde ilk adım mevcut durumu tespit etmektir. Şirketiniz nasıl bir emek pazarında; rakipleriniz kimler (sektörel, fonksiyonel rakipler, en gözde şirketler), şirketinize talep ne kadardır, kimler tarafından talep görmektedir (işveren imajı); çalışanlarınız ne durumda (ne derece bağlılar [sorumuz “bağlılar mı” değil, “ne derece bağlılar], mutlular mı, gelişme alanları neler, nasıl geliştirebilirsiniz, işbirliğini nasıl arttırabilirsiniz); mevcut çalışanlarınızla vizyonunuzu gerçekleştirebilir misiniz, neye ihtiyacınız var; çalışanlarınıza neler vaat ediyorsunuz, neleri değiştirmelisiniz, neleri değiştirebilirsiniz; vaatlerinizi tutmak için nasıl bir organizasyona ihtiyacınız var ve en önemli soru: nasıl bir liderlik ekibiniz var?
Soruları sordunuz, yanıtları aldınız. Belki de bir çoğu hoşunuza gitmeyecek türden. Projeye devam etme kararı aldınız. İşte şimdi değişim başlıyor.
Direnci kırmak
Mevcut durumu tespit ettikten sonra ideal durumu belirlemek ve aradaki yolculuğu stratejik olarak planlamak gerekiyor. Değişime ilk direnç her zaman -her şey kendileri için yapılıyor olsa bile- her kademedeki mevcut çalışanlardan gelir. Projenize destek, yanınıza yoldaş bulabilmek için gelecekteki faydaları ve o ana kadar yaptıklarınızı çok iyi anlatmalısınız. Faydaları tepe yönetime rakamlarla anlatabilmeniz projenize destek almanızı sağlar.
Balık baştan kokar
Projelerimizde bulgularımızı ve gelecek için strateji haritalarımızı tepe yönetime sunarız. Sunumlarımız her zaman direkt, açık sözlü ve nettir. Kendi toplantılarında ekiplerinden filtrelenerek gelen geribildirimleri bizim toplantılarımızda tüm açıklığıyla duyarlar. İlk defa bizden duydukları şirket bilgileri bile olabilir.
Şirketinizdeki gerçek değişimi başlatabilmek için tepe yönetime gerekli bilgileri vermeli, onların bakış açılarını, kendilerini değiştirmelerine fırsat vermelisiniz. Tepe yönetimin kalitesi, şirketinizin nasıl yönetildiğinin kalitesini belirleyecektir. Onlardan bilgiyi esirgemeyin, paylaşmaktan korkmayın, değişimin oradan başlamasını sağlayın.
Ya sonra
Adaylara ve çalışanlarınıza vaadettiğiniz deneyimi yaşatmak için işe alımdan emekli etmeye kadar tüm adımları verdiğiniz sözlere tutmaya uygun hale getirmeniz gerekiyor. İşte birçok projenin rafa kaldırıldığı bölüm burasıdır. Aday deneyimi, ilk gün, işe alıştırma, performans değerlendirme, kariyer planlama, kişisel ve mesleki gelişim, ödüllendirme, maaş ve yan haklar. Çalışana temas ettiğiniz her noktayı vadettiğiniz deneyimi yaşatmaya uygun hale getirmelisiniz. Vaatleriniz, sloganınız, iletişiminiz deneyime dönüşmeli.
Sözün özü
İşveren Markası Yönetimi, şirketinizde ciddi yapısal değişiklikler gerektirebilir. Çoğunluğun desteğini almak için fayda sağlayın, faydalarını iyi anlatın. Analiz ederken bilgiyi çok kaynaktan titizlikle toplayın. Durumu iyi tespit edin. Vizyonunuz ve kurum kültürünüzle uyumlu ana konumlandırmanızı iyi belirleyin. Hedefe ulaşacak stratejinizi iyi belirleyin. Stratejinizi günlük operasyonlara dönüştürün ve herkesi dahil edin.
Son söz: İşveren Markasını sosyal medyada fotoğraf, özlü söz paylaşarak oluşturamazsınız. (işveren markası ne değildir?)
Ali Ayaz